Monthly Archives: Ekim 2016

Çocuklarda Mahremiyet Eğitimi

cocuklarda-mahremiyet-egitimiÖzellikle son yıllarda çocuklara yönelik şiddet ve cinsel suistimaller korkunç boyutlara ulaştı. Neredeyse her gün haber bültenlerinde, sosyal medyada farklı yaş gruplarından birçok çocuğun ve ailenin yaşadığı korku dolu deneyimleri duyar olduk. Bu durum hepimizi endişelendirdiği ve alarma geçirdiği gibi, çocuklarımızı bilinçlendirme konusunda neler yapabiliriz sorusunu da gündeme getirmektedir.

Peki bizler aileler olarak çocuklarımızı korumak ve bilinçlendirmek konusunda neler yapabiliriz?

Aslında bu sorunun cevabı, çocuklar ve ailelerle yıllardır çalışan bir psikolog olarak kişisel bir gözlemimi paylaşmak ihtiyacını doğurdu. Biz, yeni nesil “bilinçli” ebeveynler olarak,  çocuklarımızı çok daha özgür, kendine güvenen, kısıtlamalar olmaksızın büyütmeye çalışırken bazı hatalar yapabiliyoruz. Bu noktada gözden kaçırdığımız en önemli şeylerden biri de çocuklarımızı büyütürken onlara “mahremiyet eğitimi” vermeyi gözden kaçırabiliyor oluşumuz. Peki nedir bu “mahremiyet eğitimi”?

Sonbahar Depresyonu – Yorgunluğu

sonbahar-depresyonuGüneş yerini yavaş yavaş bulutlara bırakmaya başladı, geceler uzadı gündüzler kısaldı. Sıcak havalar yerini soğuk ve yağmurlu havalara bıraktı. Çiçekler, yeşillikler azaldı, ağaçlar yapraklarını dökmeye başladı. Yeşilliklerin, sıcaklıkların ve güneşin etkilerinin gitmesi ile birlikte sizin de enerjiniz, canlılığınız ve içinizdeki mutluluk ta gitmeye mi başladı. Eğer cevabınız evetse bu yazıyı dikkatle okuyun çünkü sizde bahar yorgunluğu yaşıyor olabilirsiniz.

Bahar yorgunluğu ve bahar depresyonu sonbaharın bu ilk haftalarında birçok kişide görülebilen, genel bir bitkinlik, güçsüzlük, enerji eksikliği, isteksizlik, uykusuzluk, vücutta uyuşukluk – karıncalanma gibi belirtilerle seyreden bir rahatsızlık halidir. Bahar aylarında havadaki elektrik yükünün artması ile, özellikle büyük şehirlerde bu elektrik yüküne hava kirliliğinin ve çevre gürültüsünün de eklenmesiyle belirtiler daha da artar.

yayınlandı -Kaygı ve stres

Yas

Yas, sevilen bir kişinin kaybının ardından yaşanan ruhsal çöküntüye verilen bir addır.
Sevilen birinin ölümünden sonra ortaya çıkan depresyon belirtileri, depresyon tanı ölçütlerini karşılayacak derecede ve sürede ortaya çıkmış olsa bile, iki aydan daha uzun sürmedikçe bu durum depresyondan çok yasa bağlanmalıdır.
Fakat saptanan depresyon belirtileri şiddetli düzeyde ise (ileri derecede istek kaybı, sosyal ilişkilerin tamamen bırakılması, belirgin yetiyitimi, yersiz suçluluk ve değersizlik düşünceleri, ölüm düşünceleri, ileri düzeyde psikomotor yavaşlama veya ajitasyon, psikotik belirtiler) bu iki aylık süre dolmadan da depresyon düşünülebilir ve tedaviye başlanmalıdır.
Bu dönem içinde, kendisinde ya da ailesinde depresyon öyküsü bulunan kişiler depresyon için risk altında olabilirler.
Üzüntü/elem/keder

Gerçek bir sebebe dayalı olumsuz yaşam olayları depresyona benzer bir görünüm geliştirebilir. Bu ruhsal durum depresyondan ayırt edilmelidir.
Mutluluk gibi üzüntü de yaşam koşullarıyla değişen normal duygulanım özellikleridir. Herkes kederli, elemli olabilir, böyle günler yaşayabilir. Fakat depresyon bir hastalıktır. Depresyon için gerekli belirtiler varsa, ancak o zaman kederli, elemli ve üzüntülü duruma depresyon diyebiliriz.
Alkol ya da uyuşturucu kullanımı

Alkol ve uyuşturucu kullanan hastalarda tabloya sıklıkla depresyon eşlik edebilir. Kimi olgularda ise depresyonun ortaya çıkardığı Anksiyete sebebi ile alkol ya da madde kullanımına rastlanabilir. Ama değerlendirme ve tedavinin kişinin alkol veya madde etkisi altında olmadığı zaman yapılması gerekir.
Alkol veya uyuşturucu kullananlarda, depresyon görülme olasılığı oldukça fazladır.
Özellikle alkol ve uyuşturucu kullanımı bırakıldıktan sonra depresyon hissedilmeye başlanır. Aynı şekilde sigarayı bırakanlarda da depresyon belirtileri olabilir.
Depresyonun ortaya çıkması, bu maddelerin kullanımına geri dönmeye veya tekrar kullanmaya başlamaya sebep olabilir.
Bipolar duygudurum bozukluğu

İki uçlu duygudurm bozukluğu veya psikoz manik depresif adı da verilir.
Depresif zamanların dışında hastada bazı dönemlerde manik atakların gözlenmesi ile belirli bir hastalıktır.
Bu olgularda antidepresan ilaçlar maniye neden olabileceği için dikkatle kullanılması tavsiye edilir.
Demans (bunama)

Bunamada yakın bellek kusuru ve entellektüel işlevlerde bozulma görülebilir.
Yaşlı hastalarda depresyonun sıklıkla görülmesi nedeni ile kimi zaman depresyon ile bunama karıştırılabilir.
Bazı depresyonlu olgularda bunamaya benzer belirtiler tanımlanabilir.
Kimi zaman ise, depresyon ile bunama birlikte gözlenebilir.
Ayırıcı tanı için psikologla görüşülmesi gerekmektedir.
Tanı koymayı güçleştiren etkenler
Hastaya ilişkin zorluklar
Hastalar içinde bulundukları durumun farkına varmayabilirler. Çoğu kez fiziksel belirtiler de bulunduğundan, hasta özellikle fiziksel yakınmalarına odaklanmış olabilir.
Hasta yaşadığı duyguların farkındadır, ancak bunları bir yakınma olarak dile getirebileceğini bilmemektedir.
Hasta içinde bulunduğu durumun değişmeyeceğine inanmaktadır.
Hasta yaşadığı duygulardan söz ederse “yetersiz, güçsüz, tembel” olarak etiketleneceğini düşünebilir.
Doktorların tutum ve davranışı, hastanın ruhsal yakınmalarından söz etmesini engelleyebilir.
Hasta “akıl hastası” damgası yemekten korkabilir.
Günlük yaşamda depresif belirtilerin sık olması hastanın içinde bulunduğu durumu olağan olarak değerlendirmesine yol açabilir.
Hasta ve yakınları, bir psikososyal stres ya da ciddi bir hastalık sonrası ortaya çıkan depresyonu “normal” ya da “beklenen” bir durum olarak yorumlayabilir.