Monthly Archives: Haziran 2014

Obsesif – Kompulsif Bozukluk

Obsesif – Kompulsif Bozukluk

obsesif kompulsif bozuklukObsesif- kompulsif bozukluk (takıntılı düşünce ve davranış bozukluğu) bireyde çok fazla sıkıntı yaratan ve gündelik işlerin yapılmasında sorun yaratan, aklın ısrarlı ve kontrol edilemeyen düşüncelerle dolduğu ya da kişinin bazı davranışları tekrar tekrar yapma zorunluluğu hissettiği bir kaygı bozukluğudur. Bazı durumlarda kişide genel olarak yüksek obsesyon (takıntılı düşünce) ve nadiren kompulsif (takıntılı davranış) davranışlar görülürken bazı durumlardada obsesif düşüncelere kompulsif davranışlar hemen eşlik eder. Ayrı ayrı açıklamak gerekirse

Obsesif Düşünce; İstemli bir çaba ile zihnimizden uzaklaştıramadığımız, istenmeden oluşan, kişiye ters gelen, ısrarlı, genellikle kötü takıntılı düşünceler (vesvese), dürtüler, hayal ya da tasavvurlardır (örn; simetri, mikrop kapma, kirlenme, aykırı cinsel, saldırganca, küfürlü dini düşünceler). Kişi, bu düşünce, dürtü ve hayallerini zihninden atmaya ya da önemsizleştirmeye-etkisizleştirmeye çalışır. Bu düşünceler, dürtüler ya da hayaller, sadece gerçek yaşam sorunları hakkında duyulan günlük üzüntüler şeklinde değildir.

Kompulsif Davranışlar ise; Bu düşüncelerı, etkisizleştirmek için yapılan davranış ve hareketlere ise kompülsiyon denir.

1- Kişinin obsesyon biçimindeki düşüncelere karşı, bir tepki olarak yaptığıtekrarlayıcı davranışlar (örn: temizleme, düzene koyma, aşırı kontrol etme /kapı-tüp açık mı kapalı mı gibi/, tabelalara takılma gibi ya da zihinsel eylemler (örn; dua etme, törensel davranışlar, sayı sayma, bir takım sözcükleri sessiz biçimde söyleyip durma v.b.).

2- Davranışlar yada zihinsel eylemler, sıkıntıdan kurtulmaya ya da var olan sıkıntıyı azaltmaya veya korku yaratan durumdan korunmaya yöneliktir; ancak bu davranışlar ya da zihinsel eylemler ya etkisizleştirilmesi veya korunulması tasarlanan şeylerle gerçek anlamda ilişkili değildir, yahut açıkça çok aşırı bir düzeydedir.

3- Obsesyon (takıntılı düşünce) ve kompülsiyonlar (takıntılı davranış), belirgin bir sıkıntıya neden olur, zamanın boşa harcanmasına yol açar (günde en az bir saatlik zaman alırlar), ya da kişinin olağan günlük işlerini, mesleki görevlerini ya da olağan toplumsal etkinliklerini önemli ölçüde bozar.

Fobik Bozukluklar ( Fobiler)

Fobik Bozukluklar

fobilerFobiyi en basit anlamıyla bir nesne ya da durumla ilgili, orantılı olmayan ve onu yaşayan tarafından anlamsız olduğu anlaşılan engelleyici, korkunun ve endişenin aracılık ettiği korku durumu olarak belirtebiliriz. Ortada gerçek bir tehlikenin olmadığı hayatın akışını bozan korkulara (yükseklik, kapalı yer, sosyal ortamlarda bulunma, yılan örümcek gibi hayvanlardan; korka durumuna fobi denir.

Fobiyi yaşayan kişi bunun anlamsız olduğunu çoğu zaman bilir fakat bu korkusundan kaçınamaz.

Fobiler genel olarak iki gruba ayrılırlar. Bunlar Özgül Fobiler ve Sosyal Fobiler

Özgül Fobiler

Özgül Fobiler, belirli bir nesne ya da bir durumla karşılaşınca ya da karşılaşma beklentisi olduğu zaman ortaya çıkan asılsız korkulardır. Bu tür fobilerin yaşam boyu görülme sıklığı %7, kadınlarda ise %16’dır. Bu tür fobiler kişinin yaşadığı kültüre ve sosyal ortama göre değişebilir. Kültürdeki yaygın olan inançlar insanların nelerden korkacağını belirleyebilir. Bizim ülkemizde özellikle İstanbul’da insanlar gece deprem olacak diye gündüz olduklarından daha çok korkarlar bunun nedenide daha önce yaşadıkları depremin gece olmuş olmasıdır.

Sosyal Fobiler

Sosyal fobi, başkalarının orada bulunması yada başkalarının yanında bulunma ile ilgili mantıklı olmayan, ısrarlı bir korkudur. Bu bozukluk yaşamı çok fazla kısıtlayıcı olabilir. Fobik kişi genellikle izlenebileceği durumlardan uzaklaşmaya çalışır, eğer bulunmak zorunda kalırsa da bu ortamlarda utangaç bir tutum sergiler. Bu kişilerde topluluk önünde konuşmaz, bir toplulukta kendisine söz verilmesi, dışarıda yemek yemek, tanımadığı kişilerle tanışmak, ortak tuvaletleri kullanmak ya da başkalarının olduğu yerde herhangi bir iş yapmak aşırı kaygı doğurur.

Sosyal fobiler bazı durumlarda genelleşmiş olabilir. Bu durumlarda korkunun başlangıcı yaşamın ilk yıllarına kadar dayanır ve bu kişilerde alkol madde kullanımı da daha fazla olabilir. Sosyal fobiler oldukça yaygındır; yaşam boyu görülme sıklığı erkeklerde %11, kadınlarda ise %15’tir. Sosyal fobiler diğer bozukluklarla birlikte oldukça sık görülür. genelleşmiş kaygı bozukluğu, çekingen kişilik bozukluğu ve en önemlisi panik atakta çok sık görülür.  Özgül fobilerde olduğu gibi, sosyal fobiler de kültürler arasında biraz değişiklik gösterebilir.

Fobilerin Tedavisi

Pek çok insan fobilerinden kimi zaman sessizce yakınır fakat tedavi için hiçbir yol aramaz. Bir çok klinisyen tarafından fobik tanısı konabilecek kişi  kendisinde dikkate değer bir bozukluk olduğunu düşünmez.  Bir tedavi arama yolu anca mesleki bir durum sonucu veya hayatında olan yeni değişiklikler sonucu oluşur.

Fobilerin tedavisinde sistematik duyarsızlaştırma yöntemi, bilişsel davranışçı terapi ile oldukça başarılı sonuçlara ulaşabilmekteyiz.

Kaygı Bozuklukları

Kaygı Bozuklukları

kaygı bozukluklarıKaygı, yani korku ve endişe duygusu psikoloji içinde herkesi sık sık etkileyen ve pek çok insanı ilgilendiren tek konudur. Kaygı duygu durumu pek çok psikopatolojik konuda olduğu gibi normal yaşamda da insanların psikolojisinde önemli bir rol oynamaktadır. Pek az kişi normal yaşamda bir haftayı korku veya endişe duygusu yaşamadan geçirmiştir. Normal yaşamda karşılaşılan bu kaygı durumu süre olarak ve şiddet olarak fazla bir şekilde devam ederse kaygı bozukluğu şeklini alır.

Kaygı bozukluğu tanısı, kişisel olarak yaşanan kaygının bulunduğu durumlarda konur. DSM-IV’de altı temel kategori vardır: Fobiler, panik bozukluk, genellenmiş kaygı, obsesif-kompulsif bozukluk,travma sonrası stres bozukluğu ve akut stres bozukluğu. Bu durumlarla birlikte kaygı bozukluğu görülebilir. Bu birlikte görülme iki nedene bağlıdır. Birincisi, bu kategoriye giren belirtilerin özgül olmamasıdır. İkinci olarak, kaygı bozukluklarına yol açan patojenik süreçlerle ilgili yeni düşünceler başka bozukluklara da uygulanmaktadır.

Kaygı Bozuklukları Ana Başlığı Altında Aldığımız

Fobiler

Panik Bozukluk

Genellenmiş Kaygı Bozukluğu

Obsesif-Kompulsif Bozukluk

Travma Sonrası Stres Bozukluğu

Konularını sitemizde Ayrı Başlıklar Altında İnceleyeceğiz

Psikodestek

psikologPsikodestek 2004 yılında uzman psikolog Uğur DALAN tarafından kurulmuştur. 40 yılı aşkın süredir sağlık alanında hizmet veren Zeylan Sağlık bünyesinde psikolojik danışmanlık hizmetleri vermek amacıyla açılan Psikodestek, 2008 yılında psikolog Aslı DALAN’ın da katılımıyla büyümüş ve çalışma alanını genişletmiştir. Duygu-durum bozuklukları, kaygı bozuklukları, aile ve evlilik terapisi ve çocuk – ergen psikolojisi alanında hizmet veren Psikodestek, kurumsal danışmanlık ve kurumsal eğitim çalışmalarına psikolog Uğur DALAN ve diğer psikolog kadrosu ile devam etmektedir. Bu yıl 18. yılını kutlayan Psikodestek, sizlere her zaman en iyi ve en doğru hizmeti vermeyi kendine ilke edinmiştir.

Nice 18 Yıllara – Psikodestek ( Psikolojik Destek Merkezi)

Uzm.Psikolog Uğur DALAN – Uzm.Psikolog Aslı DALAN